Bu Blogda Ara

9 Kasım 2019 Cumartesi

BU ARALAR YANSIYANLAR

Çok yakında Eruh’taki yaşamımızın 3.ayı dolacak. Zaman hızla akıp gidiyor diyemem. Ya da göz açıp kapayıncaya kadar geçti demem de mümkün değil. Ama bu aslında hoşuma gidiyor. Tıpkı çocukluk çağımızdaki gibi her anı ve her durumu sindire sindire yaşayabildiğim için seviniyorum. Zaten o yüzden zaman böyle yavaş geçiyor gibi geliyor. Her şey bana yeni her yerde şaşırtacak bir manzara görebiliyorum. Mesela çarşının ortasından geçen eşek ailesi gibi :) Bu sıralar çektiğim karelerden devam edelim. Geçen gün okul çıkışında kurs sonunda bize tatlı bir yağmur eşlik etti. Bu kareyi de sevdiğim bir öğrencim çekti ben giderken arkamdan.
Burada çok meyve ağacı var. Fıstık, üzüm, elma, nar, ayva...Çocukların en sevdiğim taraflarından biri ellerinde hep bir meyve olması. Abur cubur da yiyorlar evet ama meyve yiyen çocuklar da çok. Meyve sevmeleri çok güzel. Hal böyle olunca bana da kapıma kadar bir sürü meyve getiren öğrencilerim oluyor. Uzun zamandır bekleyen birikmiş elmalar vardı. Ben de onlardan annemin yaptığı ve onlar için delirdiğim elmalı kurabiyelerden yaptım. Tüm haftadır yiyoruz akşamları çayla. Hiç bitmese keşke :)

Okulumuzun iki kedisi var. Bakanımız da biliyorsunuz Bakanlık bünyesinde Pergel adında bir köpeği sahiplendi. Okullara da bunu önerdi. Biz de hem onun önerisine uymak hem de doğal olarak gelip bizi bulan bu iki cana sahip çıkmak için harekete geçtik. Kedilerimiz her an bizimle. Bahçede oturan öğrencilerimizin böyle kucağına geliyorlar. Öğrencilerin biri geçen hatta onlardan birini ceketinin içine sokmuştu göğsünde ısıtıyordu. O kareyi çekmemişim. İyi ki varlar.

                                           İşte o güzel nar ağaçlarından birisi aşağıda. Etrafta gezerken böyle güzel şeylere rastlamak nasıl mutlu ediyor. Sıkılırım burada sanırdım ama üç aydır hiç başka şehre gitmememe rağmen gayet mutluyum. Yalnızca ailemi çok özlüyorum.


Kurak bir bölgedeyiz. Ama Allah’a şükürler olsun Eruh içinde ağaçlar var. Dağlarda hiç ağaç göremezsiniz ama bahçelerde ağaç çok. Ağaç olmayan bir yerde yaşamam imkansız benim. En sevdiğim hali de aşağıda. Sonbahar renklerine bürünmüş güzelleşmiş bir ağaç.

Okuldan sonra çarşıdan geçerken illa ki böyle yerli ürünler satanlar oluyor. Geçen gün bal kabağı ve kuru fasülye almıştım. Bu hafta da üzüm ve nar satılıyordu. Ben almadım çünkü çocuklarım fazla fazla getiriyorlar. Ama çok güzel görünmüyor mu tam da sonbahar meyveleri. 

 Bu aralar gördüklerim bunlardı. Okulumuzda sınav haftası devam ediyor. O yüzden sık yazamıyorum. Bir yandan da adaylık dosyası hazırlama şu, bu derken aklımdaki yazıları buraya dökmeye fırsat kalmıyor. Ama daha sık yazacağıma söz veriyorum. Kendinize iyi bakın, hoşça kalın !


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder